Maslak 1453 Sitesi’nde yer alan 2+1 dairede, oda ve teras alanları için zamansız ve şık bir iç mekân tasarımı talep edildi. Biz de bu doğrultuda, dairenin mevcut ihtiyaçlarına uygun, her alanın kendi kimliğini kazandığı fonksiyonel ve estetik çözümler ürettik.
Dairenin Sarıyer yönüne bakan konumu sayesinde sakin bir orman manzarası bulunuyor. Bu doğal atmosferin sunduğu dinginlik ve yeşil tonlar iç mekâna doğrudan yansımaktaydı. Bu sebeple, tasarım kararlarımızı doğayla uyum içinde olacak şekilde şekillendirdik; renk paletimize ceviz ahşap tonları, krem ve vizon gibi doğal renkleri dahil ettik.
Salon açık mutfak olarak planlandığı için, bu alanlar arasında bir ayrım bulunmamaktaydı. Giriş, mutfak ve salon birbirine karışan bir düzen içindeydi. Biz, ilk olarak bu alanların tanımını netleştirdik. Doğadan ilham aldığımız amorf formlar sayesinde, tavan hattını takip eden bir çizgiyle mutfak alanını tanımladık; aynı zamanda giriş ve salonu da bu sayede birbirinden ayırmış olduk. Salonun oturma bölümü arkasında yer alan panellerle de bu doğal akışı ve görsel bütünlüğü destekledik.
Vestiyer, TV ünitesi ve koridor hattını tek bir tasarım diliyle ele aldık. TV arkasında yer alan amorf duvar, hem doğallığı yansıttı hem de arkasında kalan şömine bacasının gizlenmesini sağladı. Girişte yer alan ceviz dönüş parçasının simetriğini, vestiyer alanında kullanarak tasarımın devamlılığını kurduk. Böylece koridora yön verirken, girişte şık ve dengeli bir karşılama alanı oluşturduk. Bu bütünlüğü korumak adına, kapıları tam boy tasarlayarak ahşap yüzeylerin kesintisiz etkisini vurguladık.
Genç odasında en büyük problem, yalnızca 10 m² alanda iki kişinin hem çalışma hem depolama hem de yaşam ihtiyaçlarını karşılamaktı. Biz de alanı en verimli şekilde kullanmak için yatakları şaşırtmalı ranza formunda, tek bir duvarda konumlandırdık. Kalan tüm boşlukları depolama alanına dönüştürdük. Çift kapılı dolapları, çift derinlikle tasarlayarak hem depolama kapasitesini artırdık hem de yatak başlarında bu alanları niş olarak değerlendirdik. Üst ranzaya çıkışı çekmeceli merdivenlerle çözdük. İlk basamak hattını tüm duvar boyunca devam ettirerek, hem alt yatak için karyola görevi gördü hem de çoklu depolama alanı sundu. Balkon ve kapı arasındaki ölü alanlarda, iki kişilik bir çalışma masası kurguladık. Dinamik yapıyı desteklemek için canlı turuncu detaylar ve dokulu duvar kağıdı kullanarak genç ruhu yansıttık.
Yatak odasında ise, salonla aynı tasarım anlayışını devam ettirdik. Amorf hatlarla alanı ikiye ayırarak, uyuma ve giyinme alanlarını belirginleştirdik. Bölmenin önüne yerleştirdiğimiz boy aynası, hem işlevsellik kazandırdı hem de mekânı derinleştirdi. Nervürlü cam kapaklı dolaplarla odaya şık bir giriş oluşturduk. Yatak başlığında kullandığımız yeşil tonları, manzaradaki doğayı içeri taşıdı. Aynı alandaki rölyef yüzey, minimal kalan diğer detaylarla dengeli bir kontrast oluşturarak odanın odak noktası haline geldi. Karşı duvarda yer alan tek parça doğal formda ayna, hem alanı genişletti hem de rölyefi yansıtarak estetik bir tablo etkisi yarattı.
Salonda yemek masası için yeterli alan bulunmadığı için, yemek bölümünü teras alanında kurguladık. Ancak terası yalnızca bir yemek alanı olarak değil, aynı zamanda çok yönlü bir yaşam alanı olarak ele aldık. Oturma bölümlerini, hem bir kış bahçesi havası taşıyan dinlenme alanı hem de gerektiğinde yemek için kullanılabilecek esnek bir düzenle tasarladık. Böylece hem konforlu hem de işlevsel bir kullanım elde etmiş olduk.Terasın ince ve uzun kalan kısmının sonunda, panjur kapaklı bir dolap yerleştirerek ufak bir kiler alanı oluşturduk. Bu alan, mutfaktan uzakta olsa da pratik bir saklama çözümü sundu. Dolabın önüne konumlandırdığımız berjerler, sakin bir kitap okuma ve dinlenme köşesi olarak ayrıldı. Böylece teras, kullanıcı ihtiyaçlarına göre dönüşebilen, huzurlu ve kullanışlı bir yaşam alanına dönüştü.